Anne ile bebeği arasındaki bağlanma ve iletişim anne karnındayken başlar. Bebekler dünyaya geldiği andan itibaren çevreleri ile iletişime geçer ve ruh sağlıklarının temeli oluşmaya başlar. Özellikle Bebeklerde 0-3 yaş dönemi, ileri dönemlerde görülen çeşitli ruh sağlığı bozukluklarını anlamlandırmak ve çözümlemek için aile içi ilişki ve iletişim örüntülerini irdelemek oldukça önemlidir.

Anne-bebek iletişiminin bebeklerde ki sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimde büyük rol oynadığı bilinmektedir. 

İnsanlarda iletişim şekli sözel ve sözel olmayan iletişim şeklinde ikiye ayrılırken; bebeklerde iletişimde en önemli etkeni sözel olmayan iletişim oluşturmaktadır. 8 aylık olana kadar kelimeleri gerçek anlamda anlamlandırmayan bebekler için sözel olmayan iletişim, yani yüz ifadesi, ses tonu, vücut duruşu, göz teması ve dokunma gibi etkenler onların gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır.

Annenin bebeğini tutması, ona seslenmesi, dokunması, kurduğu göz teması bebeklerin dış dünyayı anlamak için kullandığı araçlardır. Annelerin sesi bebekler için yatıştırıcı bir etkiye sahiptir. Yenidoğan bebekler annelerinin ne dediklerini anlamasalar bile seslerini duymaları sakinleşmelerini sağlamakta, kalp atışlarını düzenlemektedir. Ayrıca, anneleri ile sağlıklı iletişimde olan bebeklerin daha kolay yemek yediği ve uyuduğu bir çok araştırma tarafından belirlenmiştir.

Bebeklerde İletişim Nasıl Kurulur?

Ağlamak bebekler için bir iletişim şeklidir.

Bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren ağlayarak iletişime geçerler. Ağlamak, bebeklerin dış dünya ile iletişim yöntemleridir. Uykuları geldiğinde, acıktıklarında, ağrı çektiklerinde ya da sadece ebeveynlerinin sevgilerine, dokunuşlarına ihtiyaç duyduklarında ağlayarak bunu ifade edebilirler. Bu noktada bebeklerin ağlamalarına cevap vermek, onlarla ilişkiyi güçlendirir, sağlıklı bağlanmayı destekler ve gelişimlerinde önemli bir rol oynar. 

Son zamanlarda oldukça yaygın olan, fakat bebeklerde ruh sağlığını koruma konusunda yeterli olmayıp, zararlı da olabilen çeşitli uyku eğitimi yöntemlerinde bu önemli hususlar maalesef dikkate alınmamakta ve ‘‘uyku eğitimi’’ adı altında ruh sağlığını bozucu çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır.

‘‘Ağlatmadan Uyku Eğitimi’’ yaklaşımında Bebeklerde 0-3 yaş dönemi boyunca ruh sağlığını koruyucu etkenler göz önüne alınarak; sağlıklı bağlanmayı destekleyici, bebekler ve anneleri arasında ki ilişkiyi güçlendirici etkenler göz önünde bulundurulmaktadır. Bebeklerin çağrılarına ses vermek, ihtiyaçlarını sevgiyle karşılamak , onlarla sağlıklı iletişimde bulunmak, ağladıklarında yanlarında olduğunu hissettirmek bebeklerin sağlıklı gelişimini etkilemekte ve uyku, beslenme gibi temel ihtiyaç düzenlerini olumlu yönde etkilemektedir.

Klinik Psikolog Buse Sağat

www.busesagat.com

buse@uykuegitimi.com